Dizi Arşivi

Cesur (Hakan Yılmaz), adı gibi "Cesur", soyadı gibi "Yürekli" bir erkek hemşiredir. İki tutkusu vardır hayatta. Ailesi ve mesleği. Doktor olan Karısı Ceyda (Şebnem Bozoklu) ve çocuklarıyla mazbut bir hayat sürmekte, kendisinin başhemşire, karısının başhekim olacağı günün hayaliyle yaşamaktadır. Ancak çalıştığı hastanenin sahibi, aynı zamanda kayınpederi olan ünlü estetik cerrahı Fethi Bey, doktor kızına asla yakıştıramadığı bu "içgüveysi" hemşire damadına gün yüzü göstermemeye kararlıdır. Bütün gün birbirinden ilginç hastalar ve birbirinden arıza komşularıyla boğuşan Cesur Hemşire ve Ceyda, bir yandan da Fethi ve hastaneye ikisiyle uğraşsın diye başhekim yaptığı genç ve yakışıklı ancak bir o kadar da tehlikeli Kenan'la (Fırat Doğruluoğlu) uğraşmak zorundadırlar.

Cesur ve Güzel ismi aslında bize hiç yabancı değildir. Yıllarca yabancı dizisini izlediğimiz Cesur ve Güzel’in sağlam bir oyuncu kadrosu ile Türk versiyonu çekiliyor. Cesur ve Güzel konusu kısaca bir intikam hikayesi üzerine kurulmuştur. İntikam deyince tabii akla entrika, yalan, adam öldürme ve silahlar gelmektedir. Fakat mafya kurgulu bir dizi de değildir. Cesur ve Güzel konusu da bu perspektifte ilerleyen bir aşk dizisidir. Filmin baş karakterleri yakışıklılığıyla ön planda olan Cesur ve güzelliği dillere destan Sühan isimlerindeki gençlerdir. Dizi bu gençlerin tutkulu aşkları üzerinde dönecektir. Fakat bir de Cesur ve Güzel konusu aşktan ibaret değil gizemli bir kısmı da bulunmaktadır.

Cesur Yürek’te yüreğinden ve bileğinden başka güvenecek hiçbir şeyi olmayan Ömer Korkmaz karakterine can verecek olan Onur Tuna, ailesi, mahallesi ve arkadaşları için büyük bir mücadele içine girecek. Ruveyda Öksüz’ün canlandırdığı Berrin karakterinin hayattaki en büyük ikilemi ise, idealist bir hukukçu olmasına rağmen, aşık olduğu adamın adaleti kendi elleriyle dağıtmaya karar vermiş bir kabadayı olmasıdır. Bölgesel sorunları ve uluslararası siyaset ve stratejileri de konu edinen “Cesur Yürek”in yönetmenliğini Kudret Sabancı yaparken, senaryosunu Cüneyt Aysan ve Ozan Aksungur kaleme alıyor.

Metin (Fikret Kuşkan) ve Perihan (Şebnem Bozoklu) genç yaştan beri arkadaş olan ve sonunda evlenip iki çocuk sahibi olan, iş bulma arzusu ile İstanbul'a gelerek küçük bir bakkal açıp kendilerine yeni bir hayat kuran bir çifttir. Hikaye Perihan'ın bir gün Bursa'ya gitmesiyle değişir.

Çilek Kokusu, birbirlerinden tamamen zıt karakterlere, hayatlara ve motivasyonlara sahip olan Aslı ve Burak’ın sürpriz bir şekilde karşılaşmalarıyla başlıyor. Aslı, çalıştığı pastaneden Burak yüzünden kovulur. Bu arada en yakın arkadaşı olan Gonca, Bodrum’a çalışmaya gitmek üzeredir ve Aslı’yı de gelmesi için ikna eder. Aslı da hem tatil yapmak hem de para kazanmak için Bodrum’daki işi kaçırmak istemez. Annesi kızının Bodrum’a gitmesine pek sıcak bakmasa da Aslı’nın ısrarlarına dayanamaz ve izin verir. Aynı zamanlarda Burak’ın sorumsuz davranışlarından sabrı taşan babası, Burak’ı çalışması için, yeni aldıkları otele gönderir.

Kapadokya'nın zengin ve güçlü adamlarından, ileri yaştaki Fikret Karakaya, genç güzel Zühre ile evlenmek ister. Zühre, düğün için Niğde'den konağa getirilir. Mertliği ile tanınan taş ustası Seyit'in yolu Zühre'yle bu süreçte kesişir

“Çocuk” Dört kadının annelikleriyle sınandığı yolda, çocuklarının da anneleriyle sınanacağı bir hikayedir… Hayat kadını bir annenin kızı olan Akça kendi evladına daha iyi bir gelecek verebilmek için anneliğinden vazgeçerken, varlıklı bir ailenin gelini olan Şule, bir ömür boyu Akça’nın bebeğine annelik yapmaya söz verir. Adını Efe koyduğu bebeğe evladı gibi bakıp büyütürken kendi çocuğunun doğmasıyla işler değişir. Kayınvalide Asiye’nin ise herkesin hayatını alt üst edecek büyük bir sırrı vardır.

Dizide birbirine katlanamayan, ayrılığın eşinde yaşayan karı-koca ve onların evli kalmalarını zorunlu hale getiren iki çocuğundan oluşan bir ailenin birbirleri ve dostlarıyla olan ilişkileri anlatılır. Çocuklar Duymasın, ailelerin gerçek hayatta yüzleştiği gündelik olaylarla ilgilidir.

Sert, aslında ne kadar duygusal olsa da duygularını göstermekten kaçınan, anti romantik, kıskanç Taş Fırın erkeği Haluk ile modern, kariyerinin zirvesinde olan ve romantizm beklentisinden hiç vazgeçmeyen Meltem’in evlilikleri, dostlarıyla ilişkileri, iş hayatları ve ev içi küçük problemleri her zamanki gibi ön plandadır. Artık çocuklar büyümüş ve her ikisi de evden gitmiştir. Ancak Haluk ve Meltem, Emine ve Emine’nin kayınvalidesi Kükrek Kadriye sayesinde hiç yalnız kalmazlar. Kükrek Kadriye, her gün Emine’yle birlikte Haluk ve Meltem’in evine gelmekte, bu nedenle evde çok renkli durumlar ortaya çıkmaktadır. Dominant teyze Gönül ve Zero Tuna’nın gündemi TEOG’dur. Çocukları Beton Orçun ve Merve TEOG sınavına hazırlanmaktadır. Bir TEOG annesi olan Gönül, çocukları internetten uzaklaştırıp ders çalışmalarını sağlamak için elinden geleni yapar.

Tüm hayatını geride bırakıp Ali Kaan Çocuk Evi’ni açan Mahir Boztepe (Erdal Beşikçioğlu), ilk günden beri evine gelen her kimsesiz çocuğun doğru aileyi bulmasını sağlamıştır. Bu yuvada aynı odayı paylaşan Mavi (Beren Gökyıldız), Mozi (Kübra Süzgün), Bambi (Nilay Yeral) ve Zeynep’in (Derinsu Akkuş) ailelerini bulma yolunda yaşadıkları acılar, öz ailelerine duydukları özlemler ve hayal kırıklıkları onları birbirlerinden ayrılmaz kız kardeşler haline getirir. Kızların çaresiz kaldıklarında ise imdatlarına yetişmeye hazır olan memurları Ayşegül (Burcu Özberk) vardır…